Köşemiz Hayırlı Olsun.

Değerli Saral ailesi mensupları ve köşemizi okuyan dost, yaren ve ahbaplarımız; İnternet çağının imkânlarıyla önce akraba sitemiz hizmete girmiş, ardında okumakta olduğunuz köşemiz. Geniş ve nüfuslu bir aile olmamız, beraberinde gerek ülkemiz ve gerekse ülke dışı yayılmamıza neden olmuş, kendimize yeni iş ve yerleşim yerleri bulmamız kaçınılmaz olmuştur. Dünya üzerinde ki akrabalarımıza ulaşmanın en kısa yolu şüphesiz teknolojinin nimetlerinden yararlanmak olacaktır. Diğer türlü bunu başarmanın imkânsız olacağı da bilinen bir gerçektir. Köşemizin bu ilk yazısında siz değerli okuyucu dostlarıma Saral ailesinin ilk olarak ortaya çıktıkları ve yayıldıkları yer olan Of’dan kısaca bahsederek başlamak istiyorum.

Saralların çıkış noktası olarak Trabzon’un Of ilçesini alacak olursak, nüfusu tahminen kırk bin olan akrabamızın Of’a sığmayacak kadar büyük olduğunu anlamamıza yeterli olacak kanaatindeyim. Çünkü yaz nüfusu olarak Of’ta otuz-kırk bin aralığında bir nüfus hareketliliği gözlenir ki, iğne atsanız yere düşmeyecek kadar sıkılık yaşanır. Of’un mevcut şehirleşme yapısıyla yukarıdaki orantıları karşılaştıracak olursanız, akrabamız nüfusunun ulaştığı devasa büyüklüğü anlamamız o kadar kolaylaşır. Peki, bütün Sarallar Of’ta mı oturuyorlar?

Ana menşei olarak Of ilçesi Cumapazarı kasabasında ilk olarak ortaya çıkan Sarallar, o zamanki köy sınırlarında sığamayacak kadar çoğalmışlar, kendilerine yeni yerler edinmek üzere arayışlarda bulunmuşlar, Of ilçesi eşrafının kendi aralarındaki mücadelelerinden faydalanarak, devletçi bir geleneğe bağlı olmanın verdiği yararla nüfuslarını da kullanarak Of nahiyesine inmişler ve zaman içerisinde Of’ve çevresine de yerleşmişlerdir. Cumapazarından Of’a doğru başlayan göç hareketliliği sadece bu kadarıyla sınırlı kalmayıp, zaman içerisinde bölgemiz öncelikli olmak üzere ( Rize, Artvin, Arsin, Vakfıkebir v.s) ülkemizin değişik yerlerine göç etmişlerdir. Yaşanan bu göç hareketliliği maalesef bir takım imkânsızlıklardan ötürü günümüzde de büyük topluluklar halinde olmasa da hane hane devam etmektedir. Coğrafyamızdan kaynaklanan arazi ve yer kıtlığının yanı sıra, işsizlik, yeni iş sahası arama, iş değişikliği gibi nedenlere dayalı olarak maalesef akrabalarımız, her geçen gün ana yurtlarından uzaklaşmak zorunda kalıyorlar.

Saralların zaman içerisinde ülkemizin muhtelif yerlerine yerleşmeleriyle doğan iletişimsizlik ve kopukluk üzülerek belirtmeliyim ki, ciddi manada sıkıntıları da beraberinde getirmiştir. Aile içi kopukluğun temelinde yatan ana faktör ise, kendi içimizde gerekli organizasyonu sağlayamamış olmamızdır. Evveliyatında Trabzon merkezli kurulan derneğimiz maalesef ilgisizlikten dolayı kapanmış, hayliyle arzulanan hedefler bir türlü gerçekleşememiştir. Sizlerden ricam bu sonucun tam tersini düşünmenizdir. Ortaya çıkabilecek muhteşem bir birlikteliğin akrabamızı hangi noktalara taşıyabileceğini kestirmek sanırım zor olmayacaktır. Şöyle bir hayal edelim. Tek çatı altında birleşmiş kırk bin nüfuslu bir aile,  sizce nelere kâdir olmaz ki, neyi başaramaz ki veya neyi elde edemez ki.

Değerli akrabalarım. “www.saralailesi.com” adlı internet sitemizle bizler, istediğimiz, arzuladığımız birlikteliğimizi gerçekleştirme şansına sahibiz. Bu sitenin ve bu yazar köşemizin hazırlanmasında emeği geçen bütün dostlar, emin olunuz ki bu işi, gönüllülük esasına dayalı olarak, hiçbir karşılık ummadan yeter ki dünya üzerindeki akrabalarımızla bir yumruk olalım mantığı çerçevesinde yürütmektedirler. Tek yapmamız gereken bu arkadaşlarımızın hayallerini gerçekleştirmelerinde onlara yardımcı olmaktır. Çünkü bu hayal hepimizin ortak paydasıdır.

Köşemizin yayın hayatına girmesi siz değerli akrabalarımıza yeni heyecanlar uyandırmasını dilerim.

Bu gönderiyi paylaş